Kupa sahibini buluyor…


2011 21 Yaş Altı Avrupa Şampiyonası’nda sona gelinde. Turnuva öncesi şampiyon adayları arasında ismi geçen İspanya ve İsviçre beklendiği gibi yarı finaldeki rakiplerini geçip, final oynamaya hak kazandı.

Özellikle İspanya’nın final öncesi son randevusunda, Belarus’a karşı çok zorlandığını söyleyebiliriz. Belarus, ilk yarıda bulduğu golle 1-0’lık üstünlüğüne son dakikalara kadar sürdürmeyi başarsa da yoğun baskıya daha fazla direnemedi ve İspanya adına turnuvada iyi işler çıkaran isimlerden Adrian’a engel olmadı. Bitime 1 dakika kala Adrian’ın golü İspanya’ya adeta hayat verdi ki uzatmalara geçildikten sonra 113. dakikada Jeffren’in golü İspanyolları finale taşımaya yetti. İspanya finale çıkarken, elinden geleni yapan Belarus ise 3’ünclük mücadelesi için Çek Cumuhriyeti’nin karşısına çıkacak.

İsviçre 2009’da 17 Yaş Altı Dünya Şampiyonası’nda mutlu sona ulaşan kadrosunun büyük kısmıyla geldiği bu şampiyonada da yakaladığı jenerasyonun hakkını verdi diyebiliriz. Son maçta Çek Cumhuriyeti karşısında oldukça zorlandılar. 90 dakikada eşitlik bozulmadı ve uzatmalara giden maçta İsviçre Mehmedi’nin attığı golle finale yükselmeyi başardı. Finalde de İspanya önünde kazanmaları kimse için sürpriz olmamalı. Turnuvada kalesinde gol görmeyen tek takım olan İsviçre’nin kesinlikle hafife alınmaması gerekiyor.

3’üncülük maçı
Çek Cumhuriyeti-Belarus

Final
İsviçre-İspanya

Porto’dan Villas Boas geçti…

Bobby Robson’ın Porto’sunu izleyip, Mourinho’nun Porto’sunda kulübedeki kilit isimlerden olan Andre Villas Boas… Hikayesi oldukça uzun. Zaten artık ezbere biliyor gibiyiz…

İşin mutfağına 17 yaşında, henüz onun yaşındakiler daha sahada bir şeyler yapmaya çalışırken giren Boas, kısa sürede uzun yol alan, örnek alınması gereken isimlerden. Porto’daki başarılı kariyerine nokta koyan Villas Boas’ın Mourinho'lu dönemde de bulunduğu Chelsea’nin başına geçmesi an meselesi….
Mourinho’nun Porto’daki başarılarında görünmese de büyük pay sahibi olan Boas, ilk teknik direktörlük kariyerine 22 yaşında Kuzey Amerika Futbol Federasyonu’na bağlı British Virgin Adaları Milli Takımı’nda başladı. Bu sadece ilk adımdı ki 1 senenin ardından belki Mourinho’nun da destekleriyle Academica’da gerçek kariyerine start verdi genç çalıştırıcı.

Yine 1 sezonun ardından ve yine Mourinho’nun da desteğini alarak Porto’nun başında göreve başlayan Villas Boas, Porto’ya unutamayacağı bir sezon yaşatmayı başardı. Aslında ilk gelişi soru işaretlerini de beraberinde getirmişti. Porto’da 4 başarılı yıl geçiren tecrübeli çalıştırıcı Jesualdo Ferreira’nın ardından önemli bir takım devralacaktı ki bu takımı nereye taşıyacağı merak konusuydu. Neyse ki Villas Boas, başta Mourinho olarak kendine güvenenleri yanıltmadı. Elindeki iyi kadroyu en iyi şekilde kullanıp, Porto’ya çok başarılı bir sezon yaşattı. Aynı sezonda Lig Şampiyonluğunu, Portekiz Kupası’nı, Portekiz Süper Kupası’nı ve UEFA Kupası’nı kazanmayı başardı. Bunları kazanırken önemli rekorları da kırmayı başardı Porto ile birlikte…

Andre Villas Boas’ın Porto kariyeri

: Portekiz Premier Liga Şampiyonluğu (Primeira Liga)
: Portekiz Kupası (Taça de Portugal)
: Portekiz Süper Kupası (Supertaça Candido de Oliveira)
: UEFA Kupası (UEFA Europa League)

: UEFA Kupası’nın kazanan en genç çalıştırıcı
: Resmi maçlarda 36 maçlık yenilmezlik serisi
: Bir sezonda Avrupa’da en çok maç kazanan Portekiz Takımı
: Portekiz Premier’de bir sezonda en fazla puan toplayan takım
: Portekiz Premier’de bir sezonda en fazla maç kazanan takım
: En büyük puan farkıyla şampiyon olan takım
: Benfica’dan sonra yenilgisiz şampiyon olan 2. takım


Yarı finalistler belli oldu

Yine hayal kırıklığı
21 Yaş Altı Avrupa Şampiyonası’nda grup maçları tamamlandı. Grup maçlarının ardından favoriler arasında da yer alan İngiltere ve ev sahibi Danimarka elendi. Yine bir klasik İngiliz hayal kırıklığı olack mı soruları vardı turnuva öncesi ki bu yine gerçekleşti. Ellerinde çok iyi bir kadro olmasına rağmen İngilizler son maçta Çekler’e kaybederek turnuvaya veda ettiler. Aslında her şey onların istediği gibi ilerliyordu. Welbeck’in 76’da gelen golü bir anda İngilizleri üst tura yaklaştırdı. Son dakikalara kadar büyük çekişmeye sahne olan maçta normal sürenin bitimine 1 dakika kala, oyuna yeni giren ve takımın en genç isimlerinden olan Jan Chramosta, Marcel Gecov’un şutunda İngiliz kaleci Fielding’in enteresan çıkışından da yararlanarak topu ağlara gönderdi ve skoru eşitledi. Bu dakikadan sonra İngilizlerin büyük bir mucizeye ihtiyacı vardı ki gol ararken 90+4’te kontrataktan bu kez ilk golü atan Chramosta’nın pasında boş kaleye Pekhart’ın topu yuvarlamasıyla Çekler’in 2. golü geldi. Son düdük ve yine klasik bir İngiliz hüsranı… Çekler’in istikrarını da kutlamak gerekir ki elemelerde de çok başarılı bir performans sergilemişlerdi.

Ev sahibi elendi
Son maçların ardından bir başka sürpriz de Danimarka’nın elenmesi oldu. Son maçta grubun iddiasız takımı İzlanda karşısında puan alamamaları büyük beklentilerle başladıkları şampiyonaya veda etmelerine neden oldu. Aslında İzlanda’nın kadrosuna da bakınca önemli yıldız adayları olduğunu görüyoruz ancak son maçta durum bu kadar kritik olunca açıkçası Danimarka’nın hem de evinde kaybedeceğini tahmin etmek zordu… Ajax’ın genç yıldızı Christian Eriksen’in takımı sırtlaması bekleniyordu ki tek başında en azından bu turnuvada başarısız olduğunu söyleyebiliriz.

Belarus sürprizi
Belarus yarı finale yükselenler içerisinde en sürpriz olan isim. Aslında biraz da şanslarının yardımıyla üst tura çıkabildiler. Son maçta şuana kadar çok başarılı bir performans sergileyen İsviçre’ye kaybetmelerine rağmen, İzlanda-Danimarka maçından bekledikleri sonuç çıktı ve mutlu sona ulaştılar. Aslında onlar için büyük bir başarı. Zaten yarı finaldeki rakipleri İspanya olduğu için açıkçası yola devam edebileceklerini de düşünmüyorum. İsviçre’den de bahsetmeden olmaz. Daha önce de belirttiğim gibi çok iyi bir jenerasyonla bu şampiyonaya geldiler. Ki grup maçlarında da bunu başarılı bir şekilde bizlere de gösterdiler. Çekler’le oynayacakları yarı final maçı belki de turnuvanın en güzel maçı olacak.

Son olarak da İspanya… Her açıdan 8 takım içinde şampiyonluğa en yakın olan İspanyollar, oldukça rahat maçların ardından yarı finale geldiler. İngiltere maçında bile çok zorlandıklarını söyleyemem. Valencia’nın yıldızı Mata’nın omuzlarında ilerleyen İspanyollar için Belarus’la oynayacakları yarı finalin de çok zorlu geçmesini beklemiyorum.



Yarı Final Eşleşmeleri
İspanya-Belarus
İsviçre-Çek Cumhuriyeti