Johan Elmander...

Pek de parlak geçmeyen bir Hollanda macerasının ardından Jonas Elmander, kendini Brondby’de yeniden kanıtlamayı başardı. 2004/2005 sezonunda ligde ve kupada alınan şampiyonlukta önemli pay sahibi olan Elmander, o yıl Brondby’de ‘yılın oyuncusu’ seçildi. 2005/2006 yılında Brondby şampiyon olamasa da Avrupa’da birçok takımın dikkatini yeniden çekmeyi başaran Elmander, Toulouse’a transfer oldu. Elie Baup döneminde Toulouse’a gelen golcü 2 sezon geçirdiği takımında 22 gole imza attı. Bu 2 sezonda da Elmander Toulouse’un en golcü ismi olmayı başardı.
Kendi adına başarılı geçen 2 sezonun ardından Elmander’e Ada yolu göründü ve Bolton’a 8.2 milyon pound (bu rakam Bolton’ın bir futbolcu için en fazla ödediği miktar) ve Daniel Braaten karşılığında transfer oldu.
Ada’da çok da başarılı olduğunu söylemek doğru olmaz. İlk sezonunda ligde sadece 5 gol atabilen Elmander, 2. sezonunda daha az forma şansı buldu ve ligde 3 gol atabildi. Bu sezon ise en başarılı dönemini geçiriyor Bolton’daki. Ligde tam 10 gol atmayı başardı.
Kariyerine baktığımızda rakamlar belki bizi tatmin etmeyecektir ancak göz ardı edilmemesi gereken birkaç nokta var. Şuana kadarki kariyerinde Brondby dışında kendi liglerinin hep orta halli takımlarında forma giymesi onun gol sayısının az olmasındaki etkenlerden biri olarak da görülebilir. Ne Bolton ne de Toulouse şampiyonluk hedefleri olan, her maça galibiyet parolasıyla çıkan takımlar değil. Bu açıdan baktığımızda gol sayısının azlığı da fazla dikkate alınmamalı aslında.
Elmander’in önemli bir gol golcü olduğu gerçeğini yakından takip edenler hiç kuşkusuz kabul edecektir. Bir İbrahimoviç hiçbir zaman olmadı ve olması da mümkün değil. Yine de İsveç’in son dönemlerde yetiştirdiği yetenekli golcülerden.
Güçlü fiziği ve uzun boyuyla dikkat çeken Elmander, attığı gollerden daha çok o bölgedeki etkinliği ile dikkat çekiyor. Uzun boylu olmasına rağmen iki ayağını da iyi kullandığını söyleyebiliriz. Bolton’daki kariyerinde ligdeki 18 golünün sadece 3’ünü kafayla attı. Sağ ayağıyla 10, sol ayağıyla ise 5 golü var. Ceza sahasındaki üstünlüğünü takip edenler tarafından biliniyor. Bunu istatistiklere de yansıtmayı başaran Elmander, Bolton’daki 18 golünün 16’sını ceza sahası içinde attı. Ki oynadığı ligin zorluk seviyesini unutmamak gerekir. Peki Elmander, Galatasaray için yeterli olur mu? Aslında burada sergileyeceği performans sadece Elmander’le ilgili değil. Bu biraz da Galatasaray’ın oyun yapısıyla, taktiğiyle alakalı. Galatasaray’da çift santraforlu sistemde de, 3’lü forvetli sistemde de istenileni verebilir. Tabi yanında oynayacak isimlerin de bu sistemler içinde işlerini iyi yapmaları koşuluyla.
Elmander kariyerinde ilk kez ligde ve Avrupa’da her zaman başarılar hedefleyen bir takımda oynayacak. Bu hem onun için hem de bizim için büyük bir şans. İstikrarlı ve karakterli bir oyuncu olduğunu düşünüyorum. En azından bıraktığı izlenim şuan için bu. Aklıma kötü bir vukuatı gelmiyor. Ayrıca son 5 sezonda kaçırdığı maç sayısı da çok az… Son olarak maçlarını izleyenler ya da attığı gollere bakanlar görecektir ceza sahası içinde topu fazla dolandırmadan çok düzgün şutlar çıkarıyor. Bence en önemli özelliği. Hele ki bizim ligimizde forvetlerin topu saatlerce ayaklarında dolandırdıklarını düşünürsek… Bunlar hep olumlu izlenimler.
Umarım yeni Galatasaray’da da yeni Fatih Terim dönemiyle çok iyi işlere imza atar…