Marifet uçmak değil, hakkını verebilmek...


Galatasaray 2 - 1 Beşiktaş

İkinci yarı bizim için hem skor hem oyun olarak kötü başlamıştı. Kasımpaşa önünde çok pasif, gol pozisyonu üretemeyen ve isteksiz bir Galatasaray izledik…

Neyse ki Beşiktaş derbisinde durum çok daha farklıydı. Bu sezon böyle maçları çok oynadık aslında. Futbolcu her maça aynı ciddiyetle çıkmaya çalışsa da ister istemez bazı maçların havası farklı oluyor. Karabük maçından sonra gelen Manchester United galibiyeti, Gaziantep beraberliğinden sonra Braga’da deplasman zaferi, 1461 Trabzon yenilgisinin ardından Fenerbahçe galibiyeti ve son olarak da Kasımpaşa yenilgisinin ardından gelen Beşiktaş galibiyeti…

Daha iyi daha istekli daha ne yaptığını bilen bir Galatasaray vardı ve 10 kişi kalmasına rağmen fizik direncini kaybetmeyerek kazanmasını bildik…

:::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::

Melo’nun kırmızısı ve bizi bekleyenler
Tolga Özkalfa bu tip maçları yönetebilecek bir hakem olmadığını bir kez daha kanıtladı. Maçın genelinde bu kadar tutarsız olmak büyük başarı.

Melo’nun kırmızısı (ki teşebbüs diyerek atılması bence de doğru verilmiş bir karar olabilir), Necip’e aynı pozisyonda çıkmayan kart, Melo atıldıktan sonra bizim lehimize maçı yönetmesi, 16 faul yapmış Beşiktaş’ın ilk kartı 73’te görmesi… Bu liste uzar ama bu kadarı bile hakemin vasatlığını göstermeye yeter…

Ve bir de Melo olayımız var artık. Kırmızı çıktı ve ceza kesin. Bakalım nasıl bir gerekçe ile ne kadarlık bir ceza gelecek? Asıl önemli olan bu…

Ben Meireles olayında davranıldığı gibi tutarsız davranıp sadece 2 maç ceza verebileceklerini düşünüyorum. Meireles olayından sonra Türkiye’de artık hakemin raporuna bile inanılmadığı ortaya çıktı ki o olayda muhatap direk hakemdi. Burada hakem sadece dışarıdan gördüğü bir olayı yazıyor raporuna. Yani Meireles olayında bizzat hakem kendisine tükürüldüğünü rapor ederken, Melo için hakemin raporu ‘’Melo rakibine tükürdü’’ şeklinde olacak. Ve Meireles olayını ağızdan çıkan sıvı diye millete anlatan kurullar, aynı olayda nasıl karar verecek birkaç gün bekleyip göreceğiz...

:::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::


Kasadan çıkan para herkesi gerdi

‘’Futbolunun son baharında Türkiye’ye para için geliyor, Avrupa’da tutunamadı onun için Türkiye’yi seçti, bize dünya çapında kaliteli oyuncu gelmez…..’’

Ne zaman Avrupa’dan yüksek paralarla birileri Türkiye’ye transfer olsa çıkan ilk sözler bunlar… Bu lafları Sneijder’de en azından insanların söylemeye yüzü olmadı neyse ki.

Kariyeri, kalitesi hakkında şu yazdığım cümle bile ziyan. Burada da konuşulan mevzu şu oldu; ‘’bu kadar paraya değer mi, bu para nereden geliyor, yabancı oyuncuya bu kadar para verilir mi?’’

Hem iyi, kaliteli, yaşlanmamış istiyoruz alınca da bu kadar para eder mi? Eminim, Sneijder Galatasray’a gelmemiş olsa Türkiye’de onu dünyanın en iyi orta 15 – 20 orta saha oyuncusu arasında saymayacak insan sayısı çok az çıkardı. Şimdi de alacağı paraya takmışız. Ortalama 30 maç oynarsa bize 3.5 yıllık toplam maliyeti 25 milyon euro. TL’ye çevirip sayıyı büyük göstermek boş gevezelikten başka bir şey değil. Sayıyı büyük göstermek istiyorsak şöyle bir kıyas yaparak düşünün derim, Man Utd, Zaha için yaklaşık 50-55 milyon TL gibi bir maliyete katlanıyor.

Bir örnek daha verelim de herkes rahatlasın. Zokora’nın Trabzonpor’a ortalama 30 maçtan maliyeti 4 sene için 12 milyon euro. Sneijder’i Zokora’nın 2 katına mal etmek çok geliyorsa dünya futbolundan haberiniz yok demektir, ona da yapacak bir şey yok…

:::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::

Elmander yedek kalıyorsa, herkes kalabilir...

Her oyuncu yedek kalabilir, her oyuncu satılabilir. Bunu aslında kavramak zor değil. Yani Drogba gelirse o da yedek kalabilir, Burak da Umut da Elmander de…

Bunu sorun olarak ortaya atmak bile saçma. Bugün Rooney, Torres, Van Persie, Aguero, Dzeko gibi dünya yıldızları yedek kalıyor küsmüyor da bizimkiler mi küsüyor bir tek. Kim iyiyse o oynar, kimin oynaması Galatasaray’ın menfaatlerine uyuyorsa o oynar. Bugün en çok oynamayı hak eden adam Elmander’in yedek kalması sorun olmuyor da Burak ve Umut’un mu kalması sorun oluyor?

Bir de Burak’ın satılıp, satılmama olayı var. Lig bitmeden böyle bir şey olmasını beklemiyorum ama olursa da makul bonservis bedeli alındıktan sonra neden olmasın… Burak’a 15 milyon euro veren kulüpler varsa, bence düşünmenin anlamı yok. Burak’ı bu bonservis bedelinden daha yüksek bir ücrete satabilmek için onun ve Galatasaray’ın önümüzdeki 2 sezon boyunca aynı performansı göstermeleri gerek. Yani Burak ligde 20 golleri bulacak, Avrupa’da da bir aksilik yaşamazsak 29 yaşında belki bu ücretin üstüne alıcı buluruz. Gerçekçi olmak lazım… Sneijder’e çok para verildi diyenler nasıl oluyor da Burak’ı 15 milyon’a satmak büyük hatadır diyebiliyor…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder