Şampiyonluk şarkısı düşmesin dillerden

Sezonun en güzel 10 golü seçilse içinde yer alması muhtemel 2 gol yiyerek başladık ki aslında pek de şaşırmadım buna. Artık bu sahada oynadığımızda normal şekilde geriye düşmediğimiz için bunu da normal karşılamak lazım. Sahadaki Galatasarayımız da bunu normal karşıladı. Bu sezon boyunca yaptığımız en iyi şey olan kontrollü pas oyununu, sisteme sadık kalıp, paniklemeden 2-0 geride olmamıza rağmen sahaya yansıttık. Bu da 20-25 dakikadan sonra oyunun normale dönmesine neden odu. Kadıköy’de 2-0 gerideyken bu kadar sakin kalıp, rakibi baskı altında tutmak, pozisyona girmek sezon boyunca yapılan çalışmaların meyvası olsa gerek. Elmander’in golü birşeylerin habercisiydi aslında. Devreye 2-1 gitmenin morali ikinci yarıya da direk yansıdı. Rakibin geri çekilmesi, Galatasarayımızın fiziki üstünlüğünü son yarım saat ile daha çok hissettirmesi, girilen pozisyonlar golün habercisiydi. Gol de geç de olsa geldi. 2-2 olduğunda da karakterli oyunumuzu sürdürmemiz bence gecenin en olumlu yanlarından. Beraberlik golünden sonra geriye çekilmemek, gol için yine baskı yapmaya devam etmek, bu takımın buralara nasıl geldiğinin de bir göstergesi aslında.
Son olarak, aslında biraz daha son vuruşlarda doğru tercihler yapabilsek, Kadıköy’den 2-0 geriye düşmemize rağmen çok farklı bir skorla ayrılabilirdik. Yine de korunan 9 puanın önemi büyük. Herşeyden önemlisi de sahada oynayan Galatasarayımız, bu gece kaybetseydi bile, bu futbolla her zaman için uzun yarışta kazanacaktır.
Ve Türk futbolunu kurtarma yalanı altında Play-Off denen saçmalığı dayatmasalardı bugün herkes şampiyonluk yazıları yazacaktı... Bunu da unutmayalım.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder